Hava Durumu, kısa bir zaman aralığı içinde belirli bir bölgede oluşan atmosfer koşulları. Hava durumu ile iklim arasındaki fark, iklimin uzun dönemli tüm atmosfer olaylarını, hava durumunun ise, sıcaklık, nem, basınç, rüzgar yönü ve hızı, havanın açık ya da bulutlu olması, yağış (yağmur, kar, sulusepken, dolu, sis), fırtına gibi günlük ya da kısa süreli atmosfer olaylarını içermesidir.
Çevrenin, özellikle de toprak ve hava koşullarının, akarsuların ve göllerin üzerindeki etkileri nedeniyle hava durumu, insanların yerleşim bölgelerini ve ekonomik etkinlik alanlarını seçerken dikkate aldıkları en önemli etmenlerden biridir.
Hava durumunun sık sık değişmesi ve yol açtığı olumsuz sonuçlar insanları çok eskilerden başlayarak hava tahminleri yapmaya yöneltmiştir. Bu amaca yönelik olarak çiftçi yıllıkları tutulmuş, hangi bulut, rüzgar ya da dalga türünün fırtınaya ya da öteki atmosfer olaylarına yol açabileceğine ilişkin yorumlar geliştirilmiş, bu tür olayların öncesindeki hayvan davranışları incelenmiştir. İlk çağlarda ve tarihöncesi dönemde kötü hava koşulları tanrıların gazabına ya da benzeri doğaüstü nedenlere bağlanırdı. 19. yüzyılın ortalarından başlayarak, hava basıncının, sıcaklığın ve nemin, rüzgar hızının ve yönünün duyarlı olarak ölçülebilmesini olanaklı kılan yöntemlerin ve aygıtların geliştirilmesiyle hava tahmini bilimsel bir etkinlik durumuna geldi. Radarın geliştirilmesi, meteorologların siklon ve antisiklon hareketleri ile bunlara bağlı cepheleri ve fırtınaları izleyebilmelerini olanaklı kıldı. 1970′ lerden başlayarak da gelişkin radarların ve bilgisayarların yardımıyla tüm dünya üzerindeki hava koşulları izlenebilir duruma geldi. Bu gelişmelerin sonucunda hava tahminlerinin doğruluk oranı arttı. Orta enlemlerdeki ılıman bölgelerde, batıdan esen sürekli rüzgarlar nedeniyle hava koşullarının çok değişken olması tahminlerin doğruluğunu olumsuz yönde etkiiemekle birlikte, günümüzde kullanılan gelişkin gözlem ve ölçüm aygıtlarıyla uzun süreli tahminler yapılabilmektedir. Tropik bölgelerde ise ılıman bölgelerin tersine günlük değişiklikler çok azdır ve değişimler (kuraklık ve muson yağmurları) mevsimlik çevrimler halinde gerçekleşmektedir; buralarda en önemli değişken olay tropik siklonlardır.
II. Dünya Savaşı’ndan sonra, hava durumunun değiştirilebilirliğine yönelik araştırmalara ve çalışmalara girişildi. Bu amaçla geliştirilen en önemli teknik bulut tohumlamadır. Bu yöntemde yoğunlaşmayı başlatmak için uçaktan bulufların üzerine çoğunlukla gümüş iyodür ya da karbon dioksit gibi dondurucu parçacıklar serpilir.İtalya ve Sovyetler Birliği gibi bazı ülkelerde ise zarar verici dolu fırtınalarını dağıtmak için gümüş iyodür mermileri kullanılır. Ayrıca, tropik siklonlarda da bulut tohumlarna tekniği denenmiştir. Ne var ki, hava durumunu etkileyen değişkenlerin çok fazla olması ve tropik siklonların olağanüstü büyüklükleri nedeniyle bu çabaların başarısı sınırlı olmuştur.
