19.3 C
İstanbul
Çarşamba, Mart 27, 2024

İletişim

Cinsel Davranış

Cinsel Davranış, bireyin, cinsel gereksinimlerini doyurmaya ve üremeye yönelik davranış biçimlerinin tümü. İnsanda cinsel davranışı belirleyen iki temel etken vardır: Üreme ve türünü sürdürme yolu olarak gelişen ve kalıtımla bireye aktarılan cinsel yanıt kalıpları; bireyin cinselliğini dışavuruş biçimi üzerinde toplumun yönlendirici ya da baskılayıcı etkisi. Bir yandan toplumun koyduğu tabular, öte yandan sosyal bilimlerdeki olgunlaşmanın uzun zaman alması nedeniyle, insanın cinsel davranışını kişisel ve toplumsal boyutlarıyla incelemeye yönelik araştırmalara ancak 20. yüzyılda başlanabilmiştir. Başta Sigmund Freud olmak üzere ilk kez Avrupalı bilim adamlarının el attığı bu konu, uzun yıllar bu araştırmacıların aktardı kı arı birtakım bireysel öykülerden öteye gidememişti. 1897’de Berlin’de kurulan ve 1933’te Nazilerce yıkılana değin bu konudaki bilimsel araştırmaların öncüsü olan Seksoloji Enstirüsünü, 1938’de ABD’de Alfred Charles Kinsey’in kurduğu Seks Araştırmaları Enstirüsü izledi ve yüzyılın ikinci yarısında cinsel davranış konusunda yoğun bir bilgi birikimi gerçekleştirildi. Uzmanlar. İnsanın cinsel davranışını, cinsel eyleme katılan bireylerin sayısına (tek başına iki eş arasında, grup içinde) ve cinsine heteroseksüel, homoseksüel, biseksüel) göre sınıflandırırlar. Tek başına yürütülen en önemli cinsel etkinlik özdoyurumdur ( mastürbasyon), Evrensel bir cinsel boşalma olan bu davranış biçimi, ergenlik çağındaki erkekler arasında çok yaygındır ve bir eşle doyurucu bir cinsel ilişki düzeni kurulduğunda çoğu kez giderek azalır, hatta yok olur. Çoğu kültürlerde, özdoyurumun beden sağlığını bozacağına ilişkin temelsiz bir inanç yerleşmiştir. Ruhsal açıdan ise, özdoyurumun etkisi bireyin yaklaşınuna bağlıdır; kimileri bu deneyi ağır bir suç ya da günah gibi görürken, kimileri bir haz kaynağı olarak yaşayabilir. Yalnız insana özgü olduğu sanılan uykuda orgazmın nedenleri bugün bile tam olarak açıklanamamıştır. Bu olayın uzun süre boşalmamaktarı ve biriken ersuyu (meni) basıncından kaynaklandığı görüşü doğru değildir, çünkü kadınlar da uykuda orgazm olabilirler. Erkeklerin büyük bölümü, kadınların pek azı uykuda orgazma ulaşır; erkeklerde ergenlik çağında başlayıp yoğunlaşan ve yaş ilerledikçe seyrekleşerı bu olay, kadınlarda erişkinlik çağında ortaya çıkar.

cinsel-davranış

Eşli cinsel davranışın en yaygın biçimi, tek bir erkek ile tek bir kadın arasındaki heteroseksüel ilişkidir. Bu davranış genellikle çocukluk çağında ve büyük ölçüde merak güdüsüyle, küçük cinseloyunlar
biçiminde başlar. Hemen her toplum evli çiftler arasındaki heteroseksüel ilişkiyi onayladığı halde, birçok toplum aynı ilişkinin evlilik öncesinde denenmesini ya da çokeşliliği (poligami) hoş görmez. Gerek tekil, gerek eşli cinsel davranışta herhangi bir etkinliği cinsel sapma olarak nitelendirmek her zaman kolay değildir.

Uzmanlar genellikle cinsel sapma terimini bir ahlak yargısı olarak kullanmayıp, böyle bir etkinliğin belli bir toplumda yaygın ve olağan olmadığını saptamakla yetinirler. Toplumların yapısı ve her toplumdaki cinsel davranış kalıpları değişik olduğundan, bir toplumun cinsel sapma olarak yargıladığı bir davranışa başka bir toplum normal gözüyle bakabilir.

Benzer İçerikler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

17,204BeğenenlerBeğen
3,912TakipçilerTakip Et
13,900AboneAbone Ol
- Advertisement -spot_img

Son Yazılalar