19.3 C
İstanbul
Perşembe, Mart 28, 2024

İletişim

Miras Hukuku

Miras Hukuku, ölen bir kişinin özel hukuk alanındaki mal, alacak ve borçlarının kendi belirlediği irade doğrultusunda ya da yasa hükmü gereğince yaşayan gerçek ya da tüzel kişilere aktarılmasını düzenleyen hukuk dalı.

Miras hukuku ile mülkiyet arasındaki yakın ilişkiden dolayı, mülkiyet hakkının farklı düzenlendiği hukuk sistemlerinde miras hukuku konusundaki eğilimler de değişiktir. Roma hukuku vasiyetnarneye. başka bir deyişle kişinin iradesine özel bir önem verirken, mirasçıyı Tanrı’nın saptadığı görüşünden hareket eden Germen hukukunda bu kavram yer almaz. Bireysel mülkiyet haklarının sınırlı olduğu sosyalist hukuk düzenlerinde miras hakları da sınırlanmıştır. Türk miras hukuku, bu alandaki çeşitli eğilimlerin bir bileşimi niteliğindedir. Egemen ilke ailenin korunması olduğundan kanuni mirasçılık ve miras üzerinde saklı pay hakkı gibi kavramlara yer verilir. Vasiyetnameye de yer verilen Türk miras hukukunda devlete ikinci derecede bazı haklar tanınmıştır. Ölen kişinin kanuni mirasçısının bulunmaması ve vasiyetnameyle bir tasarruf yapmaması durumunda, miras devlete kalır. Devlet mirasçılara geçen miras üzerinden veraset intikal vergisi de alır.Miras Hukuku

Türk hukukunda miras, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) üçüncü kitabında düzenlenmiştir (m. 439-617). Bu kitap iki bölüme avrılır. Birinci bölüm, kimlerin mirasçı olacağına, ikinci bölüm ise mirasın geçiş ve kabulüne ilişkin hükümleri içerir. TMK’de kaynak alınan ısviçre Medeni Kanunu izlenerek “külli halefiyet” ilkesi benimsenmiştir. Bu ilke gereğince, ölen bir kimsenin terekesi ölüm olayıyla birlikte aktarılmaya elverişli hale gelir ve borçlarıyla bir kül (bütün) olarak, herhangi bir işleme gerek kalmaksızın ilgililere geçer.

Mirasçıların birden fazla olması durumunda terekede yer alan hak ve borçlar onların mal varlıklarında dağılmaz; mirasçılar terekeye iştirak halinde malik olurlar. Miras taksim edilineeye değin hiçbiri tereke üzerinde tek başına tasarruf ta bulunamaz. Öte yandan ölenin alacaklılarının korunması açısından mirasçıların terekede yer alan borçlardan kişisel sorumluluğu ilkesi benimsenmiş ve bütün mirasçılar zincirleme sorumlu tutulmuştur. Bu kural yalnızca devletin mirasçı olması ya da terekenin resmi tasfiyeye tabi tutulması durumunda işlemez.

Benzer İçerikler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Sosyal Medya

17,204BeğenenlerBeğen
3,912TakipçilerTakip Et
13,900AboneAbone Ol
- Advertisement -spot_img

Son Yazılalar